Twitter’a Ağıt: Trolldilli Öldü mü?

Tarih:

Yazar:

Okuma Süresi:

3 dakika
Trolltunga: Norveççe’de Troll Dili demektir. Troll, Norveç kültüründe bulunan bir yaratık çeşitidir.

İnternet üzerinde insanların fikirlerini paylaşabilmesinin yolunun açılmasıyla birlikte okurların tembelliğe sürüklendiği, blog yazılarına alışan insanların kitapları terkettiği ve fikirlerin yarım yamalak öğrenildiği şikayetleri duyulmaya başlandı.

İnternet ile birlikte teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve beraberinde getirdiği sosyal değişimler tarihte benzeri görülmemiş bir hızda gerçekleşiyor. Kitaplarda kullanılan dil ya da uzunluklarına, kitap basmanın zorluğuna tepki gösteren bloggerlar, günümüzde kendilerini kitap yazarlarına benzer bir durumun içinde buldular.

Twitter’ın hayatımıza girmesiyle birlikte 140 karaktere sıkışan fikir teatileri yeni normal hâline geldi. Bir cümle için bile engelleyici olabilecek bu kısıtlama ile birlikte fikirlerin üretilmesi, paylaşılması ve ilgili aktörlerle etkileşime geçilmesi süreci yeniden kurgulandı; çok daha önemlisi fikir aktarımının çarpıcı, provokatif ve geçici bir şekle bürünmesine sebep oldu.

Twitter neydi? Ne oldu?

Özellikle Arap Baharı ile birlikte başta Twitter olmak üzere sosyal medya kanalları rüştünü ispat etmeye başladı. Haberin ve bilginin büyük sermaye gerektiren klasik medya organlarından bireylerin eline geçmesi, adeta demokratikleşmesi herkesin katıldığı bir gerçeklik hâline geldi¹. İlk dönemlerinde early adaptors adı verilen ve teknolojik gelişmeleri önden takip edenler olarak bilinen kitleye hitap eden Twitter, kitlesinin zamanla değişmesiyle birlikte bugün her kesimden ve yaştan insanların fikirlerini beyan ettikleri ve istedikleri hesapları takip ettiği bir alana dönüştü.

Klasik medya kanallarında fikir belirtmek için isminizi ya da mahlasınızı kullanmanız gerekmektedir. Mahlas kullansanız dahi kim olduğunuz geniş kitleler tarafından bilinmektedir. Ancak özellikle Twitter’da bu söz konusu değildir, birçok hesap anonimdir; kim olduğu belli olmayan bu kişiler daha rahat hareket eder ve yaptıklarının sorumluluğu ile yüzleşmez. Bu yüzden de Twitter’da hesaplar kişinin hesabı olarak anılmaz; personachar gibi kelimelerle adlandırılır ve kullanan kişiden bağımsız birer agenta* dönüşür.

Klasik medya mecralarında, hatta bloglarda büyük emeklerle ve belirli bir fikri üretim çerçevesinde kazanılacak takipçiler, Twitter’da provokatif, negatif ve saldırgan tutumlarla çok daha kolay kazanılabilir. Hesabın kullanıcısından kopmuş Twitter kişiliği artık istediğine saldıracak, twit zincilerinden bir seçkiyi ifşa ederek dikkatleri üzerine çekecek, belki de eleştirdiği kişiyi ya da fikri aşağılayarak kendisini tatmin edecektir. Ve bu tatmin duygusunu klasik medya kanallarının aksine anında gelen retweetler, favorilerle yaşayacaktır. Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar’den alıntılarsak²:

Kişi, zamanla gerçek hayattaki emek ve sabır gerektiren kalıcı ve derin deneyimlerden uzaklaşmaya başlar. Anlık doyum ve tatmini bir an önce sağlamaya çalışarak, uzun süreli doyumları unutur. Sosyal medyada çok vakit geçiren kişi için uzun süreli mutluluğun, neşenin ve derin hislerin yerini yüzeysel ve anlık duygular alır

Twitter’ın Geleceği

Teknoloji haberlerini takip edenlerin anımsayacağı üzere, Twitter Inc. aylardır potansiyel alıcıları ile görüşüyor³. Salesforce ve Disney gibi şirketlerin ilgilendiği ve sonra satın almaktan vazgeçtiği mikro-blog sitesinin geleceği soru işareti olmaya başladı. Finansal hesaplamalar bir yana, Twitter, tam da 140 karakterin doğası gereği, başta ünlüler olmak üzere diğer insanlara nefret saçan trollerle, IŞİD’le, para ile satın alınan takipçilerle, propaganda botlarıyla anılır olmaya başlandı⁴. Ünlülerin platformu terketmesi⁵ (ya da sadece menajerleri ve ajansları aracılığıyla PR için kullanmaya devam etmeleri) Twitter kullanmanın değil, bırakmanın moda olduğu bir döneme girdiğimizi gösteren birçok belirtiden sadece birisi.

Teknoloji alternatifleri üretmeyi günden güne daha kolay hale getiriyor. Twitter’in daha temiz içerikli, daha çok kontrol edilen alternatiflerinin çıkması ve bunların güçlü yatırımlarla kolay bir şekilde yaygınlaştırılabilmesi bir yana, mevcut durumunu bile ifade özgürlüğünü engelleyici bulan kişiler hâli hazırda Gab isimli alternatifini yaratmış durumda.

Şirket gelir kaynaklarını ve ticari itibarını sağlamlaştıracak önlemler alamadan Twitter’ın karanlık ortamını kullanıcılar mı terk edecek, yoksa finansal sorunlar yüzünden yürütülemez bir hâle mi gelecek bunu şimdiden kestirmek zor. Ancak bir zamanlar olumlu anlamda günümüzde de olumsuz anlamda gündemden düşmeyen ve dünyayı sarsan mikro-blog sitesinin geleceği soru işareti olmaya devam edecek.


*kelimenin Türkçe olarak kullanımı ajan olsa da anlamı tam yansıtmayacağı düşünülerek ingilizce olarak kullanılmıştır.
**sıradan vatandaş ile belirli bir konuda akademik geçmişi olmayan, kavramlara ve çeşitli yorumlarına aşina olmayan bireylerden bahsedilmiştir

  1. http://dergipark.ulakbim.gov.tr/akademikincelemeler/article/view/5000049773
  2. http://www.sabah.com.tr/saglik/2015/12/08/facebook-twitter-instagram
  3. http://www.ibtimes.com/twitter-sale-why-disney-didnt-bid-social-media-company-2433527
  4. http://www.vanityfair.com/news/2016/10/what-the-twitter-sale-reveals-about-twitter
  5. http://mentalfloss.com/uk/internet/39027/13-big-names-who-quit-twitter-and-why

İlk Yayın Tarihi: 16 Aralık 2016

E-Posta Bülteni

Yeni Çıkan Yazılara İlk Sen Ulaş!

.